15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, FETÖ’yle ilişkili personelin Devlet kurumlarına alınmaması için mülakat bir yöntem olarak gösterilmektedir.
SÖZLÜ SINAV DOĞRU BİR YÖNTEM Mİ?
Ancak aşağıdaki 4 gerekçeden dolayı bu yöntemin doğru bir yöntem olmadığı ve ülke geleceği açısından olduğunu düşünüyoruz.
1- İstihbarat kurumlarının bilmediği bir terör örgütü üyesinin, 3 veya 5 komisyon üyesince bilinmesi mümkün değildir. Zaten, MEB’de ortaya çıkan sonuç da bunu göstermektedir. Sözlü sınavı da geçen 200’ü aşkın adayda Bylock çıkmış ve bu kişilerin atama işlemleri yapılmamıştır.
2- Dört veya beş yıl okumuş ve üniversite hocalarının geçer not vererek mezun ettiği bir adaya, sorulan 2 soruyla, “sen uygun bir aday değilsin” demek adalet değildir. KPSS’den iyi bir not almak için gecesini gündüzüne katmış bir adayı, 5 veya 10 dakikalık bir süre içinde 2 soru sorarak tanımak mümkün değildir.
3- Sözlü sınav komisyonları, genel olarak, bu konuda hiçbir tecrübesi bulunmayan, bu alanda bir birikimi veya akademik çalışması olmayan şube müdürleri, şef veya müşavirler eliyle yürütülmektedir. İnsan psikolojisi, davranış bilimleri gibi alanında uzman kişilerin bulunması gereken komisyonlarda, hiyerarşik olarak bir bürokrat veya siyasetçiye bağımlı olan kişiler üye olarak yer almaktadır.
4- Ülkemiz sosyolojisi; sözlü sınav türü uygulamalarda, adayları torpil arayışına yöneltmekte, sözlü sınav komisyon üyelerinin ise bürokrasi, siyaset, iş dünyası, dini çevre veya akrabalık ilişkilerinden gelen taleplere kayıtsız kalmasını engellemektedir.
PEKİ NE YAPILABİLİR?
Yukarıdaki gerekçeler, sözlü sınavın neden olmaması gerektiğine ilişkindir.
Ancak özel sektörün bir hizmetli alırken dahi sözlü sınav yaparken kamunun sözlü sınav yapmamasının söz konusu olmayacağı belirtilmektedir. Bu bakış açısı doğru değildir. Zira özel sektör, verim alamayacağı personeli referansı ne olursa olsun kesinlikle işe almamaktadır. Çünkü amacı kar elde etmektir ve sadece kendisini bu hedefe götürecek personel ile çalışır. Bu nedenle özel sektördeki bir çok kuruma gittiğinizde göreceğiniz şudur: Sosyalisti, ateisti, dindarı, politiği, apolitiği aynı ortamda çalışmaktadır. Fakat Devlet böyle değildir. Devlet, sözlü sınav yaparsa, verim alamayacağını bile bile, üstteki bürokrat önermişse, kişiyi işe alabilmektedir.
Tüm bunlara rağmen, 5-10 dakikaya sıkıştırılmayan, 2 soru gibi hiçbir amaca hizmet etmeyen bir süreç yerine, MEB’in aday memurlukta uyguladığı bir yöntemle, işe aldığı memuru değerlendirebilir. Aday memurluk süresince, kişi çeşitli sözlü ve/veya yazılı sınavlara tabi tutulabilir.
memurlar.net
