Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sayıştay bakkal defteri gibi hesap tutmuş

Sayıştay Başkanlığı, 2016 yılı kamu idareleri denetimlerinde SPK’nın hesaplarını ‘bakkal defteri’ gibi tuttuğunu belirledi. Hazinenin bankalardan borçlanıp daha fazla faiz ödediği bir dönemde SPK’nın Maliye’ye vermesi gereken parayı bankada tutması dikkat çekti

Sayıştay Başkanlığı, 2016 yılı

Cahit Saraçoğlu

Sayıştay Başkanlığı, 2016 yılı kamu idarelerinin mali tablolarının denetimlerinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) ‘bakkal defteri’ gibi hesap tuttuğunu belirledi. Sayıştay 2016 yılında SPK’nın, sermaye piyasası araçları ve kurumları üzerinden tahsil ettiği gelirleri tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmediğini belirledi. Sayıştay raporunda, kurul giderlerinin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmemesi ve gelirlere ilişkin tahakkuk kayıtlarının mali tablolara yansıtılmadığı vurgulandı. Gelirlere ilişkin tahakkuk kayıtlarının Kurul’un mali tablolarına yansıtmadığını da ortaya çıkardı. Gelirlere ilişkin usul ve esasları içeren bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, gelirlerin takip ve tahsilinin, yetki ve sorumlulukları açıkça belirlenmemiş personel tarafından yürütüldüğü de raporda vurgulandı.

MUHASEBE KAYDI MALİ TABLODA YOK

Kurul’un gelirlerin tahsili ve takibine ilişkin usul ve esasları gösteren herhangi bir düzenleme yapmadığının da vurgulandığı raporda, bu yönüyle de mevcut uygulamanın önemli riskler barındırdığı ve mali mevzuata aykırı olduğu tespiti dile getirildi. Raporda, 5-6 sayfa kadar izlenmesi gereken mevzuat ve gereği anlatılırken, mevzuat gereğince kurulun görevini yapmadığı ilgili dairenin bir sistematik oluşturmadığı belirtildi. Raporda bu durum şöyle değerlendirildi: “Hem alınacak ücretlere ilişkin bir veri tabanının olmaması, hem de tahakkuk işleminin muhasebeleştirilmemiş olması nedeniyle; sermaye piyasası araçları üzerinden alınan ücretlerine ilişkin, tahsil edilmesi gerekenler ile tahsil edilenlerin elektronik ortamda takibi ve kontrolü yapılamadığı gibi, muhasebe kayıtlarında ve mali tablolarda da izlenemediği görülmektedir. Ortaklıklar Finansman Dairesi (OFD) uzmanları tarafından eşleştirilmesi yapılan işlem sayısı 809 adet olurken diğer daire başkanlığıyla birlikte eşleştirilmesi yapılmayan işlem sayısının 2 bin 130 adet olduğu, anlaşılacağı üzere önemli derecede kontrol noksanlığının olduğu görülmüştür.”

NEDEN AKTARILMADI ?

Raporda, 5018 sayılı düzenleme çerçevesinde 3’er aylık dönemler itibariyle yılda 4 defa gelir fazlalığının hesaplanıp genel bütçeye aktarılmadığı da belirtildi. Bu kapsamda “2016’da gelir fazlalığı olarak; 15 Ocak 2016 tarihinde 100 milyon lira 15 Temmuz 2016 tarihinde 100 milyon lira 14 Ekim 2016 tarihinde 20 milyon lira olmak üzere, üç defa hesaplama yapılarak toplam 220 milyon liranın genel bütçeye aktarıldığı görülmüştür” tespiti yapıldı. Ancak raporda aylar itibariyle bakıldığında 3’er aylık genel bütçeye aktarma işleminin yapılmadığı kaydedildi. 

  • HARCAMA YETKİLİSİ TEK DAİRE YAPILMIŞ
  • Raporda SPK’nın Bütçe Kanunu kapsamında kendilerine ödenek tahsis edilen harcama birimi yöneticilerine kendi bütçe giderleri için harcama yetkisi vermediğini de belirledi. Bunun da önemli bir yanlış olarak kayda geçirildiği raporda, sadece İdari ve Mali İşler Daire Başkanı’nın harcama yetkilisi olarak görevlendirilmesinin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu ile kurulan mali sisteme uygun olmadığı belirtildi. Böylece hesap verme sorumluluğunun da etkin şekilde kurulmasının engellendiği vurgulandı.
  • GELİR FAZLASI NASIL VE NEREDE DEĞERLENDİRİLDİ?
  • Raporda bu durum şöyle anlatıldı: “Kurul hesaplarında fazladan para tutulduğu ve finansman durumunun çok iyi analiz edilmediği değerlendirilmiştir. Bu çerçevede 127 milyon 687 bin 754 liranın Banka hesaplarında tutulduğu görülmektedir.” Uzmanlar bu durum için, “Hazinenin bankalardan borçlanıp daha fazla faiz ödediği bir dönemde SPK’nın Maliye’ye vermesi gereken parayı bankada tutmasıyla Hazine’nin de aynı bankadan faizle borçlanarak para almasına yol açmış. Oysa SPK Kanunu’nda hüküm var. ‘Parası yetmezse genel bütçeden aktarma yapılır’ şeklinde. Durum böyle iken neden bankada repoda para tutulur” değerlendirmesini yapıyor.
Yeni Şafak