Sağlık Bakanı Sn. Recep Akdağ CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın konuğu oldu ve kendisine yöneltilen sorulara yanıt verdi.
Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na bağlanması ile ilgili Akdağ:” Aslında hükümetimiz neden böyle bir reform gerçekleştirdi buna bakmak lazım. Dünya örneklerine baktığımızda İngilterede askeri hastanelerin ortadan kalkması 20 yıl öncesine dayanıyor. ABD son 10 yılda 70’e yakın askeri hastaneyi kapattı.
ASKERİ DOKTOR YETİŞTİRİLMEYE DEVAM EDİLECEK Yapılan reform hastanelerin Sağlık Bakanlığı’nca yönetildiği, böylece Silahlı kuvvetlere cephede ve cephe gerisindeki imkanlarını kuvvetlendirme imkanı veren bir reform. Cephe kısmı ve cephe gerisindeki kısmın mutlaka güçlendirilmesi lazım. Askeri doktor yetiştirilmeye devam edilecek. MSB ile yapılacak protokollerle bir taraftan biliyorsunuz Gülhane Askeri Tıp Akademisi , Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredildi. Cephe ve Kıta hizmetlerinde çalışacak sağlık çalışanları için, diğer taraftan ülke dışında bir durum olacaksa, Fırat kalkanı operasyonu gibi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi tüm personeli yetiştirecektir. Harp cerrahları, askeri psikyatrı nasıl olacak diyorlar? Şu anda 5 harp cerrahı , 2 askeri psikiyatırı var. Bunlar ihtiyacı karşılamıyor, yaralanan gazilerimizin büyük kısmı, üniversite hastaneleri ve büyük hastanelerde tedavi edildi. Erzurum’daki askeri hastane köklü bir hastanedir.
AĞIR YARALILARIN ÇOĞUNLUĞU ASKERİ HASTANELERDE TEDAVİ EDİLMEDİ Bölgede yaralananlar , ağır yaralı olanların istisnasız hepsi oralarda değil bakanlığa bağlı büyük hastaneler ve üniversite hastanelerinde tedavi edilmiştir. Yaralanan değerli silahlı kuvvetli mensuplarımız geçmişte de söylenen hastanelerde tedavi edildiler. Gülhane’ye getirilen küçük bir kısmı hariç. Haydarpaşa’nın da böyle bir durumu yok. Geçtiğimiz yıllarda bu devirden önce silahlı kuvvetlerin askeri sağlık hizmetleri, büyük hastanecilğe odaklanmıştı, birinci ve ikinci kademedeki hizmetler çok geriydi. Güneydoğu’daki operasyonlar sırasında, hendek operasyonlarında uzun müddet mücadele oldu. Bizzat oralara girenler kimdi acaba? Sağlık Bakanlığı’nın ulusal medikal kurtarma ekibi dediğimiz gençlerimizdi. Bunlar gönüllü olarak gittiler. Sağlık Bakanlığı biliyorsunuz zırhlı ambulanslar sipariş etti. Elimizde bunlar var.
TSK SÖZLEŞMELİ PERSONEL OLARAK ALABİLİR Tüm dikkat Gülhane’ye odaklanmış durumda. Bunun nedeni kestirmek mümkün değil. Fotoğraf bu. Böyle bir yapı oluşmuş, cephedeki hizmetler zayıf kalmış. Cerablus’taki Fırat Kalkanı harekatımız için buraya gidip, orada hizmet gerektiği zaman UMKE ekipleri ile oraya gidiyoruz, sahra hastanesi kuruyoruz. Tüm bu roller Silahlı Kuvvetler tarafından yerine getirilmeli ve getirilecek. Bundan sonra Silahlı Kuvvetler oraya odaklanacak. Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olan doktorlar, sağlık çalışanları Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde yetiştirilecek. İngiltere ve ABD nasıl yapıyor? İngiltere hastane rolünü direk bakanlığa almış, ABD özel sektörle anlaşmalar yapıyor o bize uymuyor. İngiltere’deki model bizimle örtüşüyor. İhtiyaç kadar öğrenci, harp cerrahisi , psikiyatr gibi personel okullarda yetiştirilir, yada hazır olanlar TSK tarafından sözleşmeli personel olarak alınır.
ÇOĞUNUN ÖZEL MUAYENESİ VARDI Gülhane’nin rolü hani oraya yoğunlaşılmış demiştim ya , GATA’daki öğretim görevlilerinin büyük bir çoğunluğunun muayenesi vardı. Bu devir sırasında GATA’dakilerin önemli bir kısmı muayenelerini tercih etti ve GATA’yı bıraktılar. Muayeneleri tercih edenler var, zaten silahlı kuvvetler bir kısım personeli kendisinde tuttu bize vermedi. İhtiyaçtan olanlar var, FETÖ soruşturması ile ilgili olanlar var. 15 Temmuz’un ne olduğunu biraz unutuyoruz herhalde. Kamuoyunda haftalarca tartışılmadı mı? Raporlar , Ekarte edilen personeller. Dolayısıyla olayı iyi anlamak lazım. Kerameti kendinden menkul muayene hekimliği yapan , piyasada bu şekilde çalışan, bir takım emekli personelin çıkıp bu işin uzmanı gibi konuşmalarını yadırgıyorum. Türkiye’nin büyük bir mücadelesi var terörle, ve Suriye’de. Silahlı Kuvvetler cephe ve cephe gerisini kuvvetlendirecek, biz Sağlık Bakanlığı olarak buna destek vereceğiz.
İHTİYAÇ NEYSE SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ YETİŞTİRECEK Silahlı kuvvetlerin bugüne kadar yetiştirdiği, yetiştiremediği bazı alanlar açısından ihtiyaçlar neyse, biz Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde yetiştireceğiz. Talep Silahlı Kuvvetlerden gelecek. Eğitimi Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden yapacağız. Bugün harp cerrahı yetişmişse Türkiye’de bunlar terörün yoğun olduğu bölgelerde hizmet görmeli. Biz gerekirse Diyarbakır’daki askeri hastaneyi tamamen askere devredebilecek durumdayız. TSK bizim ihtiyacımız var , orada çok yoğun bir yaralı sevkiyatı var , orayı sadece askere yönelik yapalım derse, biz oraya sivil almayız.
4 KAT DAHA FAZLA MR, Tomografi , Ultrason gibi cihazları düşünün Ankara Numune hastanesinde bu cihazlarla 1 ayda yapılan çekim, Gülhaneye bakılınca 4 kat. Sağlık Bakanlığı, Tüm dünyaya sağlık hizmetlerini en verimli şekilde, paranın değerinin, milletin parasını kullanıyoruz sonuçta. Bu değerin en üst seviyede kullanıldığı hastaneciliği dünyaya göstermiş durumda. Türkiye barışta, ya da 3’üncü 4’üncü seviyede hastanecilik yapılacaksa bunun Sağlık Bakanlığı’nın yapması çok doğal. Ne kadar eleman yetiştirilecekse, bunlar verimli çalışanlar olacak.
BİR ÇOK ASKERİ HASTANE KAYNAK İSRAFI Askeri hastanelerin en verimli çalışanları GATA, Haydarpaşa, Gaziler rehabilitasyon merkezi çok verimli çalışmış. Diğerlerinde kaynak israfı var. Sağlık hizmetlerinde asıl maliyetler insan kaynaklıdır. Bir hastanesinin kapasitesi %10, 20 ile çalıştırırsanız, israfa yol açıyorsunuz. Personel alışkanlıklarını kaybeder. Cerrah bir kaç ay ameliyat yapmazsa o cerrah körelir. Hakkari’de ağır yaralı bir yüzbaşımız Gülhane’ye getirildiğinde hayatını kaybetti, 43 ünite kan verildi , Hakkari’de. Ağır yaralanmaların büyük bir çoğunluğunu bulunduğu yerden başka yere nakledemezsiniz. Harp cerrahları neden Ağrı, Diyarbakır, Şırnak, Hakkari’de değil Gülhane’de. Eğer yapacaksak biz bundan sonra bunu yapalım. Yapılmamış bir şeyi yapılmış gibi gösterip, samimiyetle bağdaşmaz. Nasıl oluyormuşta, bir askeri hastanede tamamen askeri hekimliğe odaklanmış kişilerin muayenesi olabiliyormuş, böyle bir durum olunca gidiyormuş.
MAAŞLARI ARTACAK, ÖZLÜK HAKLARI KORUNDU Bu devir işleminden sonra personelin özlük hakları korundu. Kamuda çalışan hekime kıyasla, devir aldığımız kurumlardaki hekimler uzmanlar daha fazla gelire sahipler. Maaşları daha önce döner sermaye yok diye yükseltilmişti. Eski rütbeleri varmışcasına emekli olacaklar diğerlerinden daha fazla maaş alacaklar. Açık söylüyorum, ben kamu hastanede çalışan hekimin, muayene çalıştırmasını bu işin tabiatına aykırı buluyorum. Çok mütavazi olmayacağım, Bakanlık görevini 2013’de devrettikten sonra ben tüm dünyaya sağlık danışmanlığı verdim. Harvard’da master, doktora dersleri verdim. Neden söylüyorum bunu? Bunu şunun için söylüyorum, tespit ettiğim husus şudur, kamunun bir kurumunda verimliliği temin etmek için, orada çalışan doktorların o kurumun geliriyle ilişkilendirilmeleri lazım.
